Erzincan
27 Temmuz, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.99
  • EURO
    35.81
  • ALTIN
    2529.0
  • BIST
    10891.42
  • BTC
    68141.338$

BAROMETRE

BAROMETRE      Türkiye’de Vali denilince akla gelen ilk isimdir Recep YAZICIOĞLU 1948 yılı Trabzon Köprübaşında doğmuş  ve sırasıyla Tokat, Aydın Erzincan ve Denizli valiliği görevlerinde bulunmuştur. Görev yaptığı her ilde bıraktığı izlerle süper vali ,Efsane vali olarak anılmıştır. Halka  olan yakınlığı fikirleri görüşleri, çalışkanlığı hele hele de sistemle bitmeyen kavgası vardı onun hep. Yüksek sesle konuşur sistemi eleştirirdi. Özellikle mahalli konularda çok hassastı. bulunduğu her ortamda mahalli idarelere yetki verilmesi gerektiğini söylerdi.       1991-1999 yılları arasında Erzincan’da 9 yıl görev yapmış ve unutulmaz hizmetleri olmuştur. Özellikle 1992 Erzincan depreminde gerek şehrin gerekse vatandaşın yaralarının sarılmasında gece gündüz çalışmıştır. 30 yıl yapılamayan Kemaliye–Başpınar köprüsünün yapımında öncü oluşuyla, Fırat nehrinin azgın sularında yaptığı rafting ve su kayağı sporlarıyla ayrıca, doğa sporlarının  en güzelinin Erzincan da yapıldığını bizzat kendisi yaparak insanlara sevdirmiştir.  Türkiye’nin en uzun kayak pistine sahip, tüm ulaşım imkanlarına kolay erişimi olan Ergan dağı kış sporları ve doğa turizm merkezi olması faaliyete geçmesi onun en büyük hayaliydi  yaptıkları ve yol göstericiliği ile insanımızın gönlünde taht kurmuştur.         Erzincan’da ise Vali Recep Yazıcıoğlu denildiği zaman hemen hemen istisnasız onu tanıyan tanımayan onunla teşviki mesaide bulunan bulunmayan insanların yüzünde bir tebessüm olur. Sokakta kime sorarsanız hemen mücadeleci yapısını, insancıl oluşunu, boynunu hafif yana eğip hararetli konuşmasını karşısındakini dikkatli dinlemesini ve güler yüzünü size bir çırpıda deyiverirler.            Onu günün herhangi bir saatinde tek başına  yolda yürürken bir köşe başından ansızın karşınıza çıkarken, bir çay ocağında sohbetteyken, bir esnafın derdini dinlerken  görebilirdiniz .Bazen de ayak üstü yaptığı sohbetlerde  ağır ağır adımlarla ilerlerken  attığı şen kahkahalarını da duyabilirdiniz.O şahsına münhasır biriydi; onun insanlarla arasında duvarlar yoktu.NET bir insandı. Karşısındakine değer verir samimiyetini ve güler yüzünü eksik etmezdi. Samimi oluşu karşı tarafa hemen geçiverirdi. 8 eylül 2003 yılında geçirdiği trafik kazası ile hayatını  kaybetmiş, şaibeli ölümüyle akıllarda soru işareti bırakmıştır. Onun insanlarla kurduğu bu bağ ölümünün üzerinden onca zaman geçmiş olmasına rağmen onu unutturmuyor, her geçen gün onu daha fazla özlenir kılıyor.1992 Erzincan deprem felaketi sonrası yaptığı bir konuşmasında ”Böyle durumlarda insanlarla iletişim hem çoktur hem de gerçek yönüyle yoktur. Sansasyonel ve abartılı hikayeler zaten mevcut felaketi daha da dramatik hale dönüştürür. Aslında bu durum valiyi aşırı önemsenmenin, kendisinden olağanüstü beklentinin değer vermenin değişik bir ifadesidir. Olayların gidişatını sokağa çıktığınızda çocukların tavırlarından anlarsınız. Çünkü çocuklar BAROMETRE gibidir. Evdeki menfi ve müspet havayı sana  anında aksettirir. hemen anlardım çocuğun yüzündeki ifadeden benimle konuşmalarından ben insanlarla aramdaki en güzel bağı çocuklar sayesinde kurmuşumdur. ” diye söylemiştir. Kendisini özlemle ve rahmetle anıyoruz. Ruhu şad mekanı cennet olsun. Sibel KAVLAK-Tarihçi

Son Eklenen Galeriler